Vazoda iki karanfil, biri beyaz, biri kırmızı... ′Neden böyle?′ diye sordum.
′İkimiz′ demez mi?
-Hangisi sen?- Renkler önemli değil, ikisi de karanfil. Biz de, ikimiz de insan...
İnsanın olduğu yerde problem vardır, önemli olan problemleri büyütmemek ve çok çok şükretmek...
-Benimle evli olduğuna şükrediyor musun?
-Hem de çok... Yuva yıkan o kadar kadın var ki...
Yuva yıkan pek çok erkek de var deyip, karşısına dikilemezdim, onun teşekkürüne ben de teşekkür ettim...
Hiç kimseye benzemeyen bu adama deli denmez mi?
1932 yılında Erzincan′da doğdu. Asıl adı, Ömer Okçu′dur. Dedesinin ismi olan Hekimoğlu İsmail imzasıyla yazılarını yazdı, böyle tanındı. Babası, İstiklal savaşı sırasında Kazım Karabekir Paşa′nın emrinde 4 yıl askerlik yaptıktan sonra, memleketine döndüğünde İstiklal Madalyası′nı satıp, viran olan şehrini yaptırdı. Savaşlar içinde büyüyen Hekimoğlu İsmail′in anne ve babasının okuma yazması yoktu, yazarımız kitap bulunmayan evde doğdu, büyüdü. 1950′den itibaren çeşitli zamanlarda yazıları sebebiyle mahkemelere verildi. Hekimoğlu İsmail 1953′ten beri sigara parasını kitaba verip, bir ömür boyu talebe gibi çalışmıştır. Lise tahsilinden sonra Amerika′da elektronik üzerine ihtisas yaptı. 1967′de meşhur Minyeli Abdullah romanını yazdı. O günden bu yana pek çok dergi ve gazetede yazılar yazan Hekimoğlu′nun 30′dan fazla eseri vardır. Yurtiçi, yurtdışı konferansları da yüzlercedir. Halen Zaman gazetesi′nde makaleleri yayınlanan Hekimoğlu İsmail′e Harran Üniversitesi tarafından Edebiyat Doktoru unvanı verilmiştir.